Kırcaali, Fevzi Çakmak Caddesi No:76 Osmangazi Bursa
0541 688 89 78
Ritim Bozukluğu ve Tedavisi

Çarpıntı, hastanın kendi kalp atışını hissetmesine denir. Yani her çarpıntı ritim bozukluğu değildir. Ritim bozukluğu yaşayan her hasta da çarpıntı hissetmeyebilir. Ritim bozukluğu ise normal ileti sisteminde yaşanan bir sorundan dolayı kalbin çok yavaş, hızlı veya düzensiz çalışması sonucu oluşan duruma denir.

Ritim bozuklukları hastalarda çarpıntı yanında halsizlik, nefes darlığı, göğüs ağrısı, tekleme hissi, bayılma, bayılacak gibi olma, baş dönmesi, göz kararması gibi şikayetlere neden olabilir. Bu nedenle bu tip şikayetleri olan hastaların kardiyoloji muayenesi olması gerekir.

 Ritim bozukluğu tanısını koymanın en kolay ve güvenilir yolu çarpıntı sırasında elektrokardiyografi (kalp grafisi) çektirmektir. Kollara, bacaklara ve göğüs bölgesine bağlanan kablolar ile kalp ritminin çıktısı alınır. Daha nadir olan, gün içinde veya haftada 2-3 kez tekrarlayan ritim bozukluklarında ise hastalara “ritim holter” dediğimiz tetkik uygulanır. Cep telefonu büyüklüğünde bir cihaz, 3 kablo göğüs bölgesine yerleştirilerek 24 veya 48 saatlik sürelerde hastanın üzerinde kalır ve devamlı ritim kaydı yapar. Cihaz çıktıktan sonra içindeki veriler bilgisayara aktarılır ve kardiyoloji uzmanı tarafından okunur. Burada yakalanan ritim bozukluğu varsa ona göre tedavi verilir.

Ritim bozuklukları kabaca kulakçık ve karıncık kaynaklı ritim bozuklukları olarak ikiye ayrılır. Her ikisinin de önemli sayılabilecek tipte ritim bozukluğu vardır. Karıncık ile ilgili ritim bozuklukları bazen hayatı tehdit edebilmektedir. Tekleme tarzında hissedilen ritim bozukluklarının çoğu karıncık kaynaklıdır. Bu çoğu zaman hayatı tehdit etmese de hastanın günlük yaşantısını etkileyebilir ve günlük erken vuru (tekleme) sayısı 10 binin üzerinde olduğu zaman kalp büyümesine neden olabilir. O nedenle mutlaka tetkik edilip ona göre tedavi planlanması gerekir.

Günlük tüketilen çay, kahve, sigara, enerji içecekleri, alınan grip ilaçları, stres, uykusuzluk, yorgunluk, tiroid hastalıkları ritim bozukluklarını tetikleyebilir. Aynı şekilde geçirilen viral enfeksiyonlar sonrasında da ritim bozukluğu tetiklenebilir. Sadece etkenin ortamdan uzaklaştırılması veya azaltılması ile şikayetlerin ortadan kalkması veya azalması sağlanabilir. Şikayetleri devam eden veya tedavi gerektiren hastalarda ilaç tedavisi çoğu zaman verilir.

İlacın etkili olmadığı durumlarda veya bazı özel durumlarda hastalara direk ablasyon (yakma) tedavisi önerilir. Kasık toplardamarından kalbe gönderilen bir kateter yoluyla özel bilgisayar programları ile kalpte ritim bozukluğuna neden olan kısa devre veya dokular bulunur ve bu bölgelere radyofrekans ile ısı enerjisi verilerek bu dokular ortadan kaldırılmaya çalışılır. Her ritim bozukluğunun yakma tedavisinde başarı şansı farklıdır. İşlemi yapacak hekim ile işleme özel komplikasyonları ve başarı oranı öncesinde hasta ile konuşulmalıdır.

Bazı ritim bozukluklarında ise ilaç ve yakma tedavisinin yanı sıra kalp ritim pilleri veya kalp şok pilleri kullanılır. Ritim pilleri hastaların günlük aktivitelerini yapmalarını sağlarken, şok pilleri hastada ciddi ölümcül bir ritim bozukluğu olduğunda hastaların hayatını kurtaran önemli cihazlardır. Kalp pilleri sol köprücük kemiğinin altından lokal anestezi ile hastanın ihtiyacına göre tek, iki veya üç kablolu olarak takılabilmektedir. Teknolojinin de gelişmesiyle artık pili olan hastalar ihtiyaç halinde MR’a (manyetik rezonans görüntüleme) girebilirler. Yani hayatlarında ciddi bir kısıtlama olmadan hayatlarına devam edebilirler.

Ritim bozukluklarının çok fazla çeşidi olması nedeniyle hepsini ayrı ayrı tek bir yazıda anlatmak mümkün değil ancak çarpıntı ile beraber yukarıda saydığım diğer şikayetlerden bir veya birkaçı olan hastaların mutlaka kardiyoloji uzmanına muayene olması gerekir. Böylece ciddi sonuçları olabilecek bir hastalığın tanısı erken koyulup, erken tedavi edilmiş olur.

Whatsapp'tan Bilgi Alın
1